Farkındalık Seminerlerinin Karadeniz Ayağı Samsun’da Gerçekleştirildi
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Asansör Mevzuatı Uygulamalarına İlişkin Kamu Otoritelerinin Farkındalığının Arttırılması Karadeniz Toplantısı” Samsun’da gerçekleştirildi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Asansör Mevzuatı Uygulamalarına İlişkin Kamu Otoritelerinin Farkındalığının Arttırılması Karadeniz Toplantısı” Samsun’da gerçekleştirildi.
Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde 19 Kasım tarihinde yapılan toplantıya; Samsun Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan; Sanayi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zühtü Bakır ve Asansör ve Teleferik Şubesi Uzmanı İ.Menderes Büyüklü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan Gamze Feyzioğlu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdür Vekili Nazmi Gedikli, Asansör Sanayicileri Federasyonu (ASFED) Başkanı Yusuf Atik ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Tüm Asansör Sanayici ve İşadamları Derneği (TASİAD) Başkanı Levent Akdemir ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Belediye, Oda ve TSE yetkilileri ile çok sayıda sektör temsilcisi katıldılar.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’nin 7 bölgesini kapsıyacak şekilde organize edilen “Asansör Mevzuatı Uygulamalarına İlişkin Kamu Otoritelerinin Farkındalığının Arttırılması” konulu seminerlerin Karadeniz ayağı 19 Kasım 2014 tarihinde Samsun Büyükşehir Belediyesi Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Seminerde asansör sektöründe yaşanan süreç değerlendirilirken, seminere katılan kamu temsilcilerine bilgi verildi.
Seminerin açılış konuşmalarından ilkini, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Samsun İl Müdür Vekili Nazmi Gedikli yaptı. Gedikli, 7’den 70’e toplumun tüm kesimlerince kullanılan asansörlerin önemine değinirken, düzenlenen farkındalık seminerleri ile de kamu otoritelerince asansör uygulamalarındaki farklılıkların giderilmesini hedefl ediklerini söyledi.
Seminerin ikinci konuşmacısı olan ASFED Başkanı Yusuf Atik, son dönemde yaşanan ve sık sık gündeme gelen asansör kazalarının eğitimsizlikten kaynaklandığını belirterek, sektörde eğitimsiz çok sayıda fi rmanın faaliyet gösterdiğine dikkat çekti. Asansörlerde yönetmelik ve uygulamalar alanında standartların var olduğunu dile getiren Atik, meslek olarak da bir standarda kavuşmalarının gerekliliğine işaret etti. Yusuf Atik; “Bu ülkede önüne gelen asansörcü olmamalı. Asansör mesleğinin bir standardı olmalı. Yaşanan kazalarının çoğunluğu ucuz iş gücü ve eğitimsiz personelden kaynaklanıyor. Türkiye’de herkes asansör fi rması açabildiği için, meslek olarak bir standart ve yeterlilik aranmadığı için, gündeme sürekli asansör kazaları ile gelmekteyiz. Bunun biran önce önüne geçmeli ve sektörde yaşanan ve işini iyi yapan fi rmalar ile haksız rekabete neden olan merdiven altı yapılanmaları temizlemeliyiz” şeklinde konuştu.
TASİAD Başkanı Levent Akdemir ise yaptığı açılış konuşmasında, TASİAD’ın sektörün faydasına yapılan her türlü etkinliğe destek verdiğini ve vereceğini dile getirirken, STK’ların ülkelerin demokratikleşmesine ve gelişimine kattığı artı değerden bahsetti. STK’ların devlet tarafından iyi niyetle çıkarılan yönetmeliklerin takipçisi olduğunu kaydeden Akdemir; “STK’lar eğer aktif çalışırlar ise ülkede her meselenin bir takipçisi olur. Aslında son derece şanslı bir sektörüz. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde bir şubemiz var. Bu şubenin bünyesinde bir de asansör teknik komitesi var. Burada birbirinden değerli arkadaşlarımız var. ben de bu komitenin bir üyesiyim. Bu komitenin içinde asansör sektör dosyasına hakim bürokratlarımız var. Özellikle son 7-8 yıldır Sektörler Daire Başkanımız Sayın Zühtü Bakır ve Şube Yöneticimiz Menderes Büyüklü ile il il dolaşarak sektöre önemli katkılar sağlamalarından dolayı sizlerin huzurunda teşekkür etmek istiyorum.
-Haksız rekabet ile mücadele ediyoruz
Sektörümüz her geçen gün büyüyen aynı zamanda da çeşitli sorunları bünyesinde bulunduran bir sektör. Zaman zaman sektör paydaşlarımız ile çeşitli platformlarda bu sorunlarımızı dile getiriyoruz. Yaşadığımız en önemli sorunlarımızdan bir tanesi haksız rekabet. Haksız rekabet farklı koşularda karşımıza çıkıyor. Piyasada bir asansör temin edilirken öncelikle fi yata bakılıyor. Asansörün kalitesi, güvenliği ve yüklenici fi rmanın yeterliliği sorgulanmıyor. Merdiven altı diye tabir ettiğimiz fi rmalar sektörümüzün maalesef ki en büyük sıkıntısı. Bir diğer sıkıntımız da Uzak Asya ülkelerinden özellikle de Çin’den sıfır gümrük ile getirilen paket asansörler ile yerli markalarımızın rekabet edememesi. Bununla ilgili TASİAD olarak biz, çeşitli girişimler başlattık. ASFED ile de birlikte bu konuda çeşitli paylaşımlarımız oluyor. Gerek Maliye Bakanlığı gerekse de Gümrük Bakanlığı ile bu konuda özel görüşmelerimiz oldu. Yasal süreci bu konuda başlatmış bulunmaktayız. Ben buradan çok uluslu fi rmalara seslenmek istiyorum. Gelsinler Türkiye’ye yatırım yapsınlar. Burada makine çalıştıran ve istihdam sağlayan her fi rma bizim için yerli markadır. Ben kendilerini Türkiye’ye davet ediyorum.
-Yerli markalarımıza öncelik verilmesi gerekiyor
Yerli asansör sektörü cari açık açısından cari açık vermeyen bir sektör. Birçok sektör cari açık verebilir. Ancak asansör sektörümüzün ihracatı ithalatından daha fazla. Çok uluslu fi rmaların yurtdışından paket asansör getirdiği durumlarda sadece cari açık veriyoruz. Bu konuda gerekli hassasiyeti göstermeli ve önceliğimizi Türkiye’de tamamı üretilebilen asansörlere vermeliyiz. Bu konuda resmi kanallardan da yerli malı kullanımı konusunda çeşitli söylemler ve çalışmalar duyuyoruz ancak toplumsal boyutta bu konuda gerekli farkındalığı yaratmalı ve ülkemizin ve sektörümüzün geleceği adına yerli malına destek olmalıyız” dedi.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Zühtü Bakır ise yaptığı açılış konuşmasında asansörlerin önemine değinirken, Türkiye’de bir günde 50 milyon kez asansörlerin kullanıldığını belirtti. Türkiye’de asansör sektörünün belirli standartlara oturtturularak dünya genelinde bir yere sahip oldusektörden ğunu kaydeden Bakır; “İstenmeyen birtakım olayların yaşanmasına karşın Türkiye’de asansör sektörü büyük gelişme kaydetmiş ve önemli bir işlev üstleniyor. Asansörlerimiz binalarımızın ayrılmaz bir parçası. Bu nedenle İmar Mevzuatına tabi. Bir bina tasarlanırken dolayısıyla göz önünde bulundurulması gereken en önemli parçalardan bir tanesi de asansör hususu. Bugün elimizdeki mevzuatlar ile Almanya’da asansör nasıl üretilip montajlanıyorsa Türkiye’de de süreç aynı şekilde işliyor.
-Muayenelerin oranı yüzde 100’e çıkacak
İlgili standartlar gereği asansörlerimiz gerekli güvenlik ekipmanları ile birlikte yerinde takılarak ve CE işareti işlenerek piyasaya arz edilen bir üründür. Yine aynı standartlar gereği her ay düzenli olarak bakımlarının TSE’den alınan HYYB’ne sahip kuruluşlarca yapılması ve yılda bir defa da A tipi muayene kuruluşları tarafından üstlenilen periyodik muayeneden geçmesi gerekmektedir. Periyodik muayeneler geçmişte yüzde 8 oranında gerçekleştirilirken, 2013 yılında zorunlu olması sebebiyle 152 bin asansörümüz periyodik muayeneden geçmiş olup, amacımız bu rakamı yüzde 100’e çıkarmaktır. 2012 yılında A tipi muayene kuruluşları tarafından gerçekleştirilen periyodik muayeneler zorunlu kılındı. Gerekli mevzuatlar ile de A tipi muayene kuruluşlarının uyması gereken usul ve esaslar belirlendi. Asansörlerimizin aynı zamanda Yangın Yönetmeliği ve Engelli erişimlerine de uygun olması gerekmektedir.
-Asansörlerimizi daha güvenli kılmaya çalışıyoruz
Asansörlerimizin endüstrimizin sadece yüzde 1’ini kapsamasına karşın bizler için o kadar önemli ki, Bakanlığımızda bir şubesi var. Yaklaşık 6 yıllık bir süre zarfında eski asansörlerimizin tamamını bugünkü standartlara uygun hale getirecek bir çalışmamız var yakında hayata geçireceğimiz. Eski asansörlerimizin tamamını bugünkü standartlara uygun ve güvenlikli bir hale getirmeyi amaçlıyoruz. Ülkemiz endüstrisine yaklaşık 1 milyar Dolarlık bir katma değer katacağını düşünüyoruz” dedi.
Açılış konuşmalarının sonuncusunu Samsun Vali Yardımcısı Hakan Kubalı yaptı. Kubalı öncelikle toplumda asansör konusunda bir bilinçlendirme yapılması gerektiğine değinirken, asansör kazaları yaşanmadan önleyici önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı. Devletinde bu konuda gerekli denetimleri yapması gerektiğini kaydeden Hakan Kubalı; “Belediyelerin kendi sınırları içerisinde bütün asansörleri bizzat ve protokol yaptığı A tipi muayene kuruluşları ile birlikte denetlemesi gerekir. Kırmızı etiket alan asansörleri de işlem dışı bırakması gerekmektedir. Biz kamu otoriteleri olarak asansörlerimizin güvenliği dolayısıyla vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak zorundayız. Biz, Samsun Valiliği olarak konunun öneminin farkındayız. Bu konuda ciddi adımlar atmaktayız” şeklinde konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından sunumlara geçildi. İlk sunumu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Genel Müdürlüğü Asansör ve Teleferik Şubesi Uzmanı İ.Menderes Büyüklü yaptı. Büyüklü, “Asansör Mevzuatı ve Uygulamalar” konu başlıklı sunumunda geçmişten günümüze asansör sektöründe süre gelmiş mevzuatlar hakkında bilgi verdi. İlk olarak 1946 yılında Asansör ve Tesisatı Talimatname ve Umumi Fenni Şartnamesi’nin yayınlandığını kaydeden Büyüklü; daha sonra sırasıyla; 12 Mayıs 1989 tarihli ve 20163 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanmış olan Asansör Yönetmeliği, 20 Aralık 1995 tarihli ve 22499 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Asansör Yönetmeliği, 15 Şubat 2003 tarihli ve 25021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan ve 31 Ocak 2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmi Gazete’de tadil edilen Asansör Yönetmeliği (95/16/AT), 18 Kasım 2008 tarihli ve 27058 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan ve 5 Kasım 2011 tarihli ve 28106 sayılı Resmi Gazete’de tadil edilen Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği, 14 Ağustos 2012 tarihli ve 28384 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Asansör Yıllık Kontrol Faaliyetlerinde Görev Alacak A Tipi Muayene Kuruluşlarınca Uyulacak Usul ve Esaslara Dair Tebliği ile birlikte sektör olarak bu tebliğ ve yönetmelikler ile faaliyet gösterdiklerini söyledi. Yönetmelikle hakkında detaylı bilgi veren Büyüklü, A tipi muayene kuruluşları tarafından gerçekleştirilen periyodik muayeneler hakkında da detaylı paylaşımlarda bulundu. Büyüklü; ““Asansör Yönetmeliği ile başlayacak olursak Yönetmeliğimiz 2003 yılında yayınlandı. Ancak uyumlaştırma sürecinde ve bize iletilen ulusal görüşler ışığında revize edilerek, 31 Ocak 2007 tarihli ve 26420 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Dayanağımız 4703 sayılı Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair Kanun ve AB (95/16/ EC) sayılı direktif.
Asansör yönetmeliğinin genel yaklaşımına baktığımızda yeni yaklaşımı yorumlamak gerekiyor. AB ve Gümrük Birliğinden gelen yaklaşımlarda ürün grupları şöyle değerlendirmiş. Risksiz ürünler ki bu ürünlerin testlerini üretici yapabiliyor, Riskli ürünler. Riskli ürünler asansör ve güvenlik aksamlarını kapsıyor. Burada testleri yetkili onaylanmış bir kuruluşun yapması öngörülüyor.
Asansör yapı içerisinde yer alması ve bir makine olması dolayısıyla bu konularda ki gereklilikleri de kapsaması gerekiyor. Asansör bir makine ve kendi gerekliliklerini düzenlenmiş yönetmelikler ile sağlayan bir makine. Kendi yönetmeliği olmasına karşın yine aynı yönetmelikte makine yönetmeliğinin de gerekliliklerinin sağlanması zaruri bir ihtiyaç. Asansör yönetmeliği temel gereklilikleri içerisinde yer alan binaların yangından korunması konusunda da asansörün bir takım gereklilikleri taşıması gerekiyor.
Asansörün genel grubu kaldırma iletme makineleri grubu içerisinde. Fakat bu grupta kendi adına düzenlemesi olan tek ürün diyebiliriz. Bir makinenin asansör olup olmadığı ayrımına baktığımızda; belirli seviyelerde hizmet veren, esnek olmayan ve yatay düzlemle 15 dereceden fazla bir açı oluşturan kılavuzlar boyunca hareket eden, bir taşıyıcıya sahip olan ve insanların, insanların ve yüklerin, taşıyıcıya girilebiliyorsa, yani bir kişi zorlanmadan taşıyıcıya girebiliyorsa ve taşıyıcı içine ya da taşıyıcı içindeki bir kişinin kolayca ulaşabileceği şekilde yerleştirilmiş kontrollerle teçhiz edilmiş ise sadece yüklerin taşınmasına yönelik bir tertibat, olarak tanımlayabiliriz.
Asansör monte eden: asansörlerin tasarım, imalat, montaj ve piyasaya arzından sorumlu olan, asansöre CE uygunluk işaretini iliştiren ve AT uygunluk beyanı düzenleyen özel veya tüzel kişiyi, asansörün piyasaya arzı da asansör monte edenin, asansörü kullanıcıya ilk olarak hazır hale getirmesi ile tanımlanıyor.
95/16/AT Asansör Yönetmeliği; binalarda ve inşaatlarda sürekli olarak kullanılan asansörleri ve bu asansörlerde kullanılacak, bu Yönetmeliğin EK IV’ünde listelenmiş olan güvenlik aksamlarını, sabit raylar boyunca hareket etmese dahi, sabit bir mesafe boyunca hareket eden asansörleri (Değişiklik; 14 Ağustos 2009 tarih ve 27319 sayı R.G.) kapsar. Ek IV’de 6 grup Asansör Güvenlik Aksamları var. Her biri kendine özgü bir uygunluk değerlendirme prosedürü içerisinde CE işaret ile birlikte onaylanmış kuruluş kimlik numarasını taşıması zorunlu olan aksamlar olarak karşımıza geliyor. Bunlar; durak kapılarını kilitleme tertibatları, kabinin düşme veya kontrolsüz yukarı doğru hareketlerini önleyen tertibatlar, aşırı hız sınırlayıcı tertibatlar, enerji depolayan tamponlar, doğrusal olmayanlar, veya geri dönme hareketi tamponlanmış olanlar, enerji harcayan tamponlar, düşmeleri önleyen düzenek olarak kullanıldığı durumlarda, hidrolik güç devrelerinin kaldırıcılarına bağlanan güvenlik cihazları ve elektronik aksamları içeren güvenlik şalterleri şeklindeki elektrikli güvenlik ekipmanları, olarak sıralanıyor.
Asansör yapı ile bütünleşik bir ürün. Dolayısıyla yapı tasarımcılarının ve üreticilerinin asansörü göz ardı etmemesi gerekiyor. Bu noktada yapı ruhsat izni veren ilgili idareler asansörün imal edildikten sonra ki süreçte yapı otoriteleri ile olan temaslarında çeşitli sıkıntılar yaşanmakta. Bu sıkıntının temel sebebi modüler yaklaşımın doğru anlanmaması. Asansörler için uygunluk değerlendirme işlemleri; AT Tip İncelemesi (Modül B)+Son Muayene, AT Tip İncelemesi (Modül B)+Ürün Kalite Güvencesi (Modül E), AT Tip İncelemesi (Modül B)+İmalat Kalite Güvencesi (Modül D), Modül G ve Modül H’dan oluşuyor. Firmalar kendi yapabiliteliklerine göre kendi yol ve yöntemlerini tercih edebiliyorlar. Gelişmiş ülkelerde tercihe dilen modüler yaklaşımlar Modül B ve Modül G.
Asansörde diğer işaretlemeler neler olmalı diye sorulduğunda makine yönetmeliği gereği CE işareti de asansörlerimizde olmak zorunda. Monte edenin ünvanı ve adresi, montaj yılı, tipi ve seri numarası, yine ilgili standartlara göre de kabin beyan yükü kg olarak ve insan sayısı ikaz levhası ile belirtilmek zorundadır. Asansör, kabin içinde kalmış olan kişilerin dış yardım olmadan çıkmalarına izin verecek şekilde tasarlanmışsa eğer, konuya ilişkin olarak asansör monte eden tarafından hazırlanmış olan talimatın, kabin içerisinde açık ve görülebilir şekilde bulundurulması gerekmektedir. CE işaretlemesi gerekliliklerine baktığımızda; “CE” harfl erinden oluşur ve çizimdeki oranlara uyarak küçültülmesi ve büyütülmesi dışında işaretin tasarımı değiştirilemez. İlgili teknik düzenlemede aksi belirtilmedikçe, asgarî 5 mm ebadında olur. “CE” işareti, ürün piyasaya arz edilmeden önce iliştirilir. Ürüne veya bilgi plakasına veya ürünün yapısı gereği bunun mümkün olmadığı veya kalıcılığının garanti edilemediği durumlarda ambalajına ve ilgili teknik düzenlemenin öngördüğü ürün beraberindeki belgelere görünür, okunabilir ve silinmeyecek şekilde iliştirilir.
Asansör güvenlik aksamları için uygunluk değerlendirme işlemleri; AT Tip İncelemesi (Modül B) + Rastgele Kontrol İle Tipe Uygunluk (Modül C), AT Tip İncelemesi (Modül B) + Ürün Kalite Güvencesi (Modül E), Modül H (Tam Kalite Güvence Sistemi). Temel güvenlik gerekleri, (95/16/AT) Asansör Yönetmeliği kapsamına giren asansörler ve asansör güvenlik aksamları, bu Yönetmeliğin Ek 1’inde belirtilen temel sağlık ve güvenlik gereklerini karşılamak zorundadırlar.
Karşılaştığımız en büyük sorunlardan bir tanesi de mevzuat ve standart uygulamalarındaki eksik bilgilerdir. Standart, uyumlaştırılmış bir Avrupa standardının bir veya daha fazla sağlık ve güvenlik gereğini kapsaması durumunda, bu standarda uygun monte edilmiş asansörlerin yönetmelikte belirtilen ilgili temel gereklere uygun olduğu, bu standarda uygun olarak imal edilmiş güvenlik aksamlarının, gerektiği şekilde monte edilmeleri bakımından asansörlerle ilgili temel gereklere uygunluğu sağladıkları kabul edilir. Güncel standartlara baktığımızda; TS EN 81 – 1 +A3: asansörler - yapım ve montaj için güvenlik kurallarında bölüm 1’de elektrikli asansörler (TSE-Türçe-Mart 2011), TS EN 81 – 2 +A3: asansörler- yapım ve montaj için güvenlik kurallarında bölüm 2’de hidrolik asansörler (TSE-İngilizce-Mart - 2010) yer almaktadır. Bu standartların zorunlu uygulama tarihi 01 Ocak 2012’dir.
Temmuz 2014’te başlayacak ve 3 yıllık bir geçiş sürecinin ardından ciddi değişikliklerin de yer aldığı yeni yönetmelik hayatımıza girmek üzere. Sektörün tüm aktörleri olarak ilgili standartları takip etmemiz gerekiyor. Bu standartların dışına çıkmayarak farklı uygulamalar yapmamızı sizlerden rica ediyorum. Asansör Yönetmeliği 2013 EU olarak AB Parlamentosu’nda kabul edildi ve yeniden revize edilerek yayınlandı. 2 yıllık bir geçiş süreci tanımlandı. Hem standartlarda hem de yönetmelikte değişiklikler olacak. Bu noktada bu değişiklikleri iyi takip etmemizi diliyorum.
AT Uygunluk Beyanı ile harmonize standardlar arasındaki temel ilişki de, asansörü monte edenin adı ve adresi, asansörün tanımı, tip veya seri detayları, seri numarası ve asansörün montaj yapıldığı adresi, asansörün montaj yılı, asansörün uyduğu hüküm, kullanılan uyumlaştırılmış standartlara atıf, uygun olduğu durumda AT tip incelemesini yapan onaylanmış kuruluşun veya imalat gözetiminden sorumlu onaylanmış kuruluşun isim, adres ve kimlik numarası, asansörü monte eden adına hareket etmekle yetkilendirilmiş imza sahibinin kimliği yer almalıdır.
Buraya kadar asansörün üretim sürecini anlatmaya çalıştık. Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği’nde asansörün ekonomik kullanma ömrü boyunca hem güvenli hem verimli bir şekilde doğru işletilmesi adına bir takım kamu otoritelerine çeşitli tanımlar yapılmakta. (95/16/AT) Asansör Yönetmeliği; temel sağlık ve güvenlik gereklerine uygun asansörün piyasaya arzını, Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği; kullanım ömrü boyunca asansörün bakımı ve kontrollerini amaçlar.
Yönetmeliğin amacı; insanların ve/veya yüklerin taşınmasında kullanılan asansörlerin hizmete alındıktan sonra çevrenin, insanların ve canlıların sağlık ve güvenliğini tehdit etmeyecek şekilde kullanımlarını sağlamak üzere; işletilmesi, bakımı, yıllık kontrolü, bakım ve servis hizmetinin denetimi ile garanti ve satış sonrası hizmetleri için uyulması gereken kuralları belirlemektir.(“Değişiklik: 5 Kasım 2011 tarihli ve 28106 sayılı Resmi Gazete”) Yönetmeliğin kapsamı; (95/16/AT) Asansör Yönetmeliği kapsamında monte edilmiş asansörleri, Asansör Bakım ve İşletme Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği tarihten önce monte edilmiş ve halen faal olan asansörleri kapsar.
Yönetmelikte bakım; asansörün hizmete alınmasından sonra tasarlandığı biçimde, kullanım ömrü boyunca kendisinin ve bileşenlerinin, fonksiyonlarını ve güvenlik gereklerinin devamlılığını sağlamaya yönelik asansör monte eden veya onun yetkili servisi tarafından yürütülen bütün işlemlerini, yetkili servis; asansör monte edenin, TSE Hizmet Yeterlilik Belgesi’ne sahip olacak şekilde kendi adına kurduğu servis istasyonunu veya asansörlerde aylık bakım ve servis hizmetinin yürütülebilmesi için sorumluluğu kendinde olmak üzere noter huzurunda yapılan ve iki yılda bir yenilenen sözleşme ile yetki verdiği TSE Hizmet Yeterlilik Belgesine sahip gerçek veya tüzel kişiyi tanımlar.
Aylık Bakım neden yapılmalıdır diye soracak olursanız? Bakımın amacı; genel olarak hasar oluştuğu zaman alınan tedbirler değildir, asansörün performansını, güvenilirliğini ve verimliliğini en üst düzeyde tutmak ve işletme kayıplarını en aza indirmektir. İnsan, can ve mal güvenliği açısından asansör, yüksek emniyet ve güvenilirlik seviyesine sahip olmalıdır. Herhangi bir nedenle asansör devre dışı kaldığı zaman, tamir edilmek ve ayarlanmak zorundadır. Yıllık kontrol, asansörün, güvenli ve işletme yönünden uygun şekilde çalıştığının tespiti için, piyasaya arz edildiği tarih itibarıyla ilk yılın sonunda, devamında ise yılda en az bir kere bina sorumlusu tarafından yaptırılacak periyodik kontrolü şeklinde, A tipi muayene kuruluşu ise asansörlerde periyodik kontrol ve muayene konularını içerecek şekilde, TS EN ISO/IEC 17020 standardı kapsamında akredite olan muayene kuruluşunu ifade eder.
Yıllık kontroller; asansörün, güvenli ve işletme yönünden uygun şekilde çalıştığının tespiti için, yılda en az bir kere bina sorumlusu tarafından yaptırılacak kontrollerdir. Bakımların, bakım fi rmalarınca ne kadar doğru yapıldığı ve kayıt altına alındığının tespitinin, tarafsızlığını ve bağımsızlığını ispatlamış bulunan 3’üncü bir tarafça belirlenmesi ve raporlanması kamu sağlığı ve güvenliği açısından büyük önem taşımaktadır. Yıllık kontroller; TÜRKAK tarafından TS EN ISO IEC 17020 Standardına göre asansör konusunda akredite edilmiş olan A tipi muayene kuruluşları tarafından yapılır.
İlgili idare, belediyeleri veya belediye sınırları dışında kalan alanlardaki yapılar için valilikleri veya ilgili kanunlar çerçevesinde yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi verme yetkisine sahip diğer kurum ve kuruluşları kapsar. A Tipi muayene kuruluşunun görevlendirilmesi ise şu şekilde gerçekleştirilir. Yıllık kontrol faaliyetlerinin yürütülmesine yönelik A tipi muayene kuruluşunun belirlenmesi aşamasında, yapının bağlı bulunduğu ilgili idarece gerekli duyurular yapılır ve başvurular alınır. İlgili idarece alınacak başvurular neticesinde A tipi muayene kuruluşunun yeterliliği; sahip olduğu akreditasyonun kapsamı, periyodik kontrol ve muayene konularını kapsayacak şekilde düzenlenmiş olan mesleki sorumluluk sigortasının uygunluğu, bünyesinde tam zamanlı olarak çalıştırdığı muayene şefi ve muayene personeli sayısı, periyodik kontrol ücreti ve periyodik kontrolde kullanılmak üzere hazır halde tutulan teçhizatın genel durumu, gibi kriterler dikkate alınarak incelenir ve uygun olan A tipi muayene kuruluşu ile sözleşme imzalanarak gerekli duyurular yapılır.
Yönetmeliğimizin 10’uncu maddesinde ilgili idarenin sorumlulukları yer alıyor. asansörün piyasaya arz edildiği tarih itibarıyla ilk yılın sonunda, devamında ise yılda en az bir kere olmak üzere, her asansörün yıllık kontrolü yapının bağlı bulunduğu ilgili idare tarafından, A tipi muayene kuruluşuna yaptırılır. Yıllık kontrol faaliyetleri kapsamında bina sorumlusundan talep edilecek yıllık kontrol ücreti, ilgili idare tarafından tespit ve ilan edilir. A tipi muayene kuruluşunca verilecek olan muayene raporu üç nüsha olarak tanzim edilir ve ilgili idarede, bakım yapan fi rmada ve bina sorumlusunda birer nüshası muhafaza edilir. Yıllık kontrolün yaptırılıp yaptırılmadığının denetiminden ilgili idare sorumludur. Mesleki sorumluluk sigortasının sürdürülmemesi, akreditasyonun askıya alınması veya iptal edilmesi durumlarında, ilgili idare tarafından A tipi muayene kuruluşunun yetkisine son verilir ve gerekli duyurular yapılır.
Peki, aykırı davranışlarda uygulanacak hükümler nelerdir diye soracak olursa; yıllık kontrol faaliyetleri kapsamında, bina sorumlusunca kontrolüne izin verilmeyen veya asansör monte eden veya onun yetkili servisinin nezaret etmekten imtina etmesi nedeniyle kontrolü yapılamayan veya kontrol neticesinde can ve mal güvenliği açısından tespit edilen uygunsuzluklara yönelik gerekli düzeltme faaliyetleri gerçekleştirilmeyen asansör, yıllık kontrolü yapılıncaya kadar veya gerekli düzeltme faaliyetleri tamamlanıncaya kadar, yapının bağlı bulunduğu ilgili idare tarafından hizmet dışı bırakılır.
2013 yılı asansör yıllık kontrol verilerine baktığımızda; toplamda 18 A tipi muayene kuruluşu 440 belediyemiz ile sözleşme imzalayarak bir yılda 152 bin 278 adet asansörü periyodik muayeneden geçirmişlerdir. Bu muayeneler sonucunda 96 bin asansörümüz kırmızı etiket, 11 bin asansör sarı ve 44 bin asansörümüz de yeşil etiket almıştır. Kırmızı etiket oranımız toplam kontrol edilen asansörlerimiz içerisinde yüzde 63’lük bir paya sahiptir. Bu rakamlar 2012 yılı verilerine göre asansör muayenelerinde yüzde 50’lik bir artışın sağlandığını ortaya koymuş bu rakamda bizleri fazlasıyla memnun etmiştir. Öyle görülüyor ki her geçen yıl muayene sürecimiz hızlanacak ve bir süre sonra ülkemizdeki tüm asansörlerimiz muayeneden geçmiş olacak.
-Herkes için erişilebilir alanlar ve kentler diliyoruz
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan Gamze Feyzioğlu da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından farkındalık yaratmak adına hazırlanan iki adet görsel videoyu katılımcılar ile paylaşırken, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın konuya yaklaşım biçiminden bahsetti.Herkes için erişilebilir alanlar ve kentler dilediklerini kaydeden Feyzioğlu, asansör sektörünün de erişilebilir alanlar açısından önemli olduğunu söyledi. Gerekli tedbirlerin alınarak engellerin ortadan kaldırıldığında ve erişilebilir alanlar yaratıldığında toplumda yaşayan engelli vatandaşlarında dilediklerince sosyal hayata katılabileceklerini anlatan Feyzioğlu, ilgili kanun ve yönetmeliklerde erişilebilir alanlar yaratılması konusunda yer alan ifadeleri anlattı. Feyzioğlu, ilgili kanun ve yönetmelikler hakkında bilgi vererek asansör sektöründe uyulması gereken usul ve esaslara değindi.
Gamze Feyzioğlu’nun ardından MMO Samsun Şubesi adına Aycan Türkel bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında MMO Samsun Şubesi olarak Samsun’da gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlatan Türkel, periyodik muayenelerde neler yaptıkları ve nelere dikkat ettiklerini aktardı. Periyodik muayenelerde karşılaştıkları durumlar hakkında elde ettikleri istatistikleri paylaşan Türkel, sürecin daha sağlıklı olabilmesi için elde ettikleri tespitler hakkında da bilgi verdi.
Aycan Türkel’in ardından bir konuşma yapan TASİAD Yönetim Kurulu Üyesi Betül Yılmaz, asansör sektörünün tüm tarafları olarak bir arada olmalarından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirirken, bu vesile ile sorunlarını dile getirmek ve çözüm önerileri üretmek istediklerini ifade etti. Tüm tarafl arın ortak amacının; “Asansörlerin hayatımızı tehdit eden değil, kolaylaştıran, güvenli makinalar olması” olduğunu söyleyen Yılmaz, sektörün taraflarını tek tek sıralayarak taleplerini sundu.
Sunumların ardından seminer, “Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar” konulu bölüm ile devam etti. Seminere katılan ziyaretçilerin sorularının yanıtlandığı bölümde seminere katılan konuklar bölgelerinde yaşanan sorunları ve uygulama farklılıklarını dile getirdiler. Soru cevap bölümünün ardından plaket töreniyle birlikte seminer sona erdi.