ASFED Yönetim Kurulu üyelerinden oluşan bir heyet, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Muhsin Dere’yi makamında ziyaret etti.
ASFED, 25 Aralık 2014 tarihinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Muhsin Dere’yi, Yönetim Kurulu Üyelerinden oluşan bir ekiple makamında ziyaret ederek, sektöre ilişkin değerlendirmede bulundular.
ASFED Yönetim Kurulu Üyelerinden oluşan heyette; Başkan Yusuf Atik, Genel Sekreter Taner Kalyon ve Yönetim Kurulu Üyeleri; Mesut Yüksel, Hüsnü Gökgöz, Nuri Kuzan, Mustafa Tutsak ve ASFED Müdürü Gülay Pala yer aldılar. Yurtdışından gelen paket asansörler için anti damping vergisinin alınmayışı ve yerli üretimin bu konuda karşılaştığı sıkıntıların ana gündem maddesini oluşturduğu ziyarette sektöre ilişkin diğer konularda görüşüldü.
ASFED Heyeti, Sanayi Ürünleri Güvenliği Ve Denetimi Genel Müdürü Muhsin Dere’yi Ziyaret Etti
ASFED Başkanı Yusuf Atik, ASFED hakkında Muhsin Dere’ye kısa bir bilgi verdikten sonra federasyonun çalışmalarından bahsetti. Sektörün yaşadığı sorunlara çözüm bulmak için çıktıkları yolda, sektörün en önemli sorunlarından bir tanesinin yurtdışından gelen paket asansörlerden alınmayan vergi olduğunu gördüklerini aktaran Atik, bu konuda yaşadıkları mağduriyeti dile getirdi. İlk etapta yaşadıkları sorunları çözerek, yerli birkaç marka çıkarmayı hedefl ediklerini anlatan Atik, bu konuda desteğe ihtiyaç duyduklarını kaydetti. ASFED Başkanı Yusuf Atik; “Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) 2013 yılı ve 2014 yılı Ekim Ayı sonu verileri dikkate alındığında, Türkiye’nin 2013 yılında 274 milyon Dolar civarında asansör, yürüyen merdiven ve bunların aksamlarının ithalatını yaptığı, aynı dönem içerisinde 160 milyon Dolar tutarında da asansör, yürüyen merdiven ve bunların aksamlarının ihracatın yaptığı verilerine ulaşıyoruz. Yine aynı şekilde 2014 yılı Ekim Ayı sonu itibariyle aynı grubun ithalat rakamının 209 milyon Dolar, ihracat rakamının 131 milyon Dolar tutarlarında olduğu görülüyor. Söz konusu Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonlarında ülkeler bazında yapılan raporlama incelendiğinde ise ülkemiz asansör ve yürüyen merdiven sektörünün yapmış olduğu ithalatın hemen yarısının Çin Halk Cumhuriyeti’nden yapıldığı, ülkemiz ihracatının ise özellikle Akraba Devletler, Ortadoğu Ülkeleri, Eski Sovyet Cumhuriyetleri ve Afrika Ülkelerine yapıldığı görülüyor. Diğer taraftan Asansör Sektöründe faaliyet gösteren global şirketlerin de Türkiye’de pazarlamış ürünlerin en az yüzde 80’inin Çin Halk Cumhuriyeti mahreçli olduğu gerçeği bu veriler ışığında doğrulanıyor. Kamu oyunda global şirketlerin ülkemizde yapmış oldukları ciro ile ülke ve ürün gruplarına göre TUİK ihracat ve ithalat rakamları karşılaştırıldığında global şirketlerin yapmış oldukları ithalatların Çin Halk Cumhuriyeti’nden yapıldığı karşımıza çıkıyor.
Söz konusu global şirketler ithalatında doğrudan koruma tedbirleri uygulanan çeşitli asansör ürünlerini piyasada paket asansör olarak adlandırılan asansör malzeme grubu içerisinde koruma uygulanmadan vergilendirilerek ülkemize sokmakta ve vergi ziyaı ile haksız rekabet şartlarının doğmasına sebep olmaktadırlar.
Diğer taraftan kötü niyetli uygulamalarında önü açık kalmaktadır. Gümrüklerde yapılan uygulamalarda paket asansör içeriğinin ayrı ayrı beyan edilmediği ve kullanılacağı projelerde de hangi malzemelerin ne miktarda kullanılacağı bilinmediği için paket asansörün beraberinde farklı asansör ekipmanlarının, özellikle koruma uygulanan ekipmanların, yasadışı yollardan veya kısmen yasallaştırılarak koruma uygulanmadan ülkemize sokulması sağlanmaktadır. Bu durumda sektörümüzün Eski Sovyet Ülkelerinden, Ortadoğu ve Afrika Ülkeleri’nden ve Kısmen Avrupa pazarlarından ekonomimize kazandırdığı katkının doğrudan veya dolaylı dolaylardan Çin Halk Cumhuriyeti’ne aktarılmasının Türk Asansör Sektörüne zarar verdiğini düşünmekteyiz. Söz konusu uygulamalar ile ilgili olarak ülkemiz ekonomisinin korunması, oluşan vergi ziaının engellenmesi, haksız rekabetin önüne geçilmesi ve ülkemiz sanayicisinin markalaşması adına, Türk Sanayicisi lehine pozitif ayrımcılık uygulanması hususunda, ilgili Bakanlıklar ve Kamu kurumları nezrinde gerekli girişimlerde bulunulması yönünde ilgi ve yardımlarınızı talep etmekteyiz” dedi.
ASFED Genel Sekreteri Taner Kalyon ise yurtdışından gelen paket asansörler ile ilgili yaşadıkları sorunlara örnekler vererek, Türk asansör sektörünün gelişimi için yerli üretime destek olunması gerektiğini vurguladı. Kalyon, bir diğer sorunlarının da merdiven altı fi rmaların sektördeki sayılarının fazlalığı olduğunu aktarırken, bu konunun da haksız rekabete neden olduğu ve yine sektörün gelişimine mani olduğunu dile getirdi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Ürünleri Güvenliği ve Denetimi Genel Müdürü Muhsin Dere ise ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirirken böyle bir federasyonun kurulmasından dolayı duyduğu memnuniyeti ve kendileri ile sık sık görüşmek istediklerini söyledi. Muhsin Dere; “ Nasıl iç piyasada fi rmaları denetliyorsak aynı şekilde ithal gelen ürünleri de aldığımız talimat ile denetmemeye başlayacağız. Umuyorum ki kısa sürede sizin ve birkaç sektörün daha bu konudaki sorunlarına çözüm bulacağız. Elimizde sağlam istatistiki veriler olduğu sürece de sektöre daha iyi yön vereceğiz” şeklinde konuştu.
Asansörler ile ilgili bir veri tabanı oluşturmayı hedeflediklerini anlatan Muhsin Dere, bina numaralarına göre asansörlere birer numara vermeyi ve bu şekilde periyodik muayeneler sonucu ortaya çıkan bilgilerin bu veri tabanına işlenerek sektöre ilişkin sağlıklı bir istatistiğe kavuşmayı amaçladıklarını aktardı. Kısa süre içinde de bu süreci tamamlayarak sektörün birçok sorununa çözüm bulacaklarını anlatan Dere, kırmızı etiket kriterlerini de makul bir seviyeye çekmeyi düşündüklerini dile getirdi. Muhsin Dere; “ Kırımız etiket kriterleri sayıca çok fazlaydı. Biz gerçekten kırmızı etiket alması gereken asansörlerin kırmızı etiket almasını istiyoruz. kırmızı etiket alması gereken asansörlerin de kapanmasını istiyoruz. Geçtiğimiz dönemde 96 bin kırmızı etiket alan asansörden sadece 7 bini kapanmış. Sürecin sağlıklı işlemesi adına bu uygulamanın hayata geçirilmesi gerekiyor. Kapanmayan asansörler için de cezai yaptırımlar uyguladık. Ölümlü veya yaralanmalı bir kazada, eğer asansör kırmızı etiket almış ve kapanmamış ise bu konudan belediye yetkililerini sorumlu tuttuk. Amacımız kimsenin risk almayı istememesinden dolayı süreci başarılı bir şekilde tamamlamak. Meclisten bu yeni yasa bu haliyle geçer ise sektör daha sağlıklı bir şekilde ilerleyecek diye düşünüyorum” dedi.