ÜYE DERNEKLERİMİZ
OKADER : Orta Karadeniz Asansörcüler Derneği | DAS-DER : Doğu Anadolu Asansörcüler ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | OKASDER : Orta Karadeniz Asansör ve Yürüyen Merdiven İş İnsanları Derneği | MALATYA AS.DER. : Malatya Asansörcüler Derneği | KIRIKKALE AS.DER. : Kırıkkale Asansörcüler Derneği | ADASİAD : Adana Asansör Sanayicileri ve İş Adamları Derneği | ESASDER : Eskişehir Asansörcüler Derneği | AKASDER : Akdeniz Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri ve İş Adamları Derneği | ANASDER : Anadolu Asansörcüler Derneği | BURSAD : Bursa Asansör Sanayicileri Derneği | DENASDER : Denizli Asansörcüler Derneği | DOKAS : Doğu Karadeniz Asansör Sanayiciler Derneği | GAYSAD : Gaziantep Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | GÜNAYSAD : Güneydoğu Anadolu Asansörcüler Derneği | HATASDER : Hatay Asansörcüler Derneği | KAYSAD : Kayseri Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | MERSİN AS. DER. : Mersin Asansör Sanayiciler Derneği |

ASFED Yönetim Kurulu Başkanı YUSUF ATİK "Amacımız sektörü bir çatı altında toplamak ve yerli bir marka çıkarmak"

Asansör Sanayicileri Federasyonu (ASFED) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Atik ile bir araya gelerek federasyonun kurulma sürecini ve hedefl erini konuştuk. Atik, federasyon çatısı altında sektörü bir bütün olarak gördüğünü dile getirirken, özellikle yıllardır sektörün hayalini kurduğu yerli bir Türk markası oluşturma süreci üzerinde çalıştıklarını söyledi.

 Federasyonun 8 dernek öncülüğünde kurulduğunu daha sonra ise 2 derneğin daha kendilerine katılarak toplamda 10 üye dernek sayısına ulaştıklarını kaydeden ASFED Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Atik; “20 yıla yakın bir süredir aslında federasyon olma çalışmalarımız devam ediyordu. Daha önce il derneklerimiz kendi şehirlerinde faaliyetlerini yürütüyorlardı ancak Türkiye’de asansör sektöründe güçlü bir yapılanmaya ihtiyaç vardı. Bu nedenle 20 yıl önce temelleri atılmış olan federasyon kurma şansı bana ve ekibime nasip oldu. Federasyonumuz resmen 19 Kasım 2013 tarihinde kuruldu. İlk Genel Kurulumuzu da 7 Haziran 2014 tarihinde gerçekleştirdik. Federasyonumuzun tüm sektöre hayırlı olmasını temenni ediyorum. Diğer derneklerimiz ile de görüşmelerimiz devam ediyor. Tüzüklerini tamamlayan tüm derneklerimizi çatımız altına alacağız. Türkiye’de asansör sektöründe faaliyet gösteren tüm sivil toplum kuruluşlarına kapımız açık. Ben birlik ve beraberlikten yanayım, bölünerek değil birleşerek daha güçlü olunacağına inanıyorum ve bu nedenle de tüm meslektaşlarımı federasyonumuza davet ediyorum.” dedi.

 ASFED Başkanı Yusuf Atik, sektörü bir bütün olarak gördüklerini ve her kesime eşit mesafede olduklarını dile getirirken, federasyon çatısı altında asansör sektörünün yaşadığı sorunlara çözüm arayacaklarını ifade etti. Atik; “ASFED çatısı altında meslektaşlarımızın haklarını ve hukuklarını korumak adına bir avukat bulundurma kararı aldık. Aynı zamanda ilgili resmi kurumlarda bizleri başarı ile temsil edecek komisyonlarımızı oluşturduk. Bu komisyonlarımız sektörün gelişimi adına faaliyet programları da hazırlıyorlar. Az önce de değdim gibi sektörümüzü kucaklayarak el birliği ile kalkındırmak istiyoruz. Asansör sektörünün birçok sorunu var. Ancak bizim en büyük sorunumuz bir Türk markasına halen kavuşamamamız. Yerli üretici fi rmalarımızdan birkaç tanesi dünya markası olma yolunda hızla ilerliyorlar. Birkaç montaj fi rmamız da yaptıkları montajlar ile öne çıkıyorlar. Ancak, ürünüyle, montajıyla, bakımıyla bir bütün olarak ben asansörde bir markayım diyebilecek fi rma ne yazık ki yok. Marka olabilmek için hem ülkenizde hem de yurtdışında aynı kalitede hizmet vermeniz gerekiyor. Bunu Türkiye’de yapabilen var mı? Maalesef yok. Bu nedenle bu konunun üzerine özellikle çok mesai harcayacak ve bir değil birkaç Türk markası oluşturma yolunda önemli adımlar atacağız. Çok sayıda asansör fi rmamız var. Birçoğu, normal bir asansörcüde çalışarak kazanacağından çok daha az bir gelir sağlıyor. Gelir sağlayamayan asansörcüler de ödemelerini yapamıyor ve batıyorlar. Bu tarz çalışan fi rmaların ellerinde iş gücü de olmuyor. Tek yaptıkları fi yat kırarak sektöre zarar vermek. Halbuki buna ne gerek var, gelin, 10 fi rma birleşin, işgücünüz 10 katına çıksın, sabit ödemeleriniz 10’da 1’e düşsün. İş üretin ve para kazanın. Para kazandıktan sonra da kurumsallaşarak sektörünüze yatırım yapın. Markalaşma süreci buradan başlar. Birleşerek güçlü olmaktan, kurumsal bir yapı içerisinde dünya genelinde aynı kalitede hizmet vermekle de devam eder.

Türkiye’nin jeopolitik özelliği sektörümüz adına da önemli avantajları bünyesinde bulunduruyor. Çünkü bugün baktığınızda özellikle Avrupa’da ve Rusya’da çok sayıda eski, revize edilmeyi bekleyen asansörler var. Biz, markalarımızı da peşimize takıp neden buralara gitmeyelim? Aynı zamanda Afrika ülkelerinde Mısır’da, Fas’ta, Cezayir’de ve Tunus’ta çok sayıda asansör ihtiyacı var. Mesela Irak’ta yapılan asansörlerin yüzde 70’ini Türkiye’den giden fi rmalar yapıyorlar. Bizim hedefi miz ve vizyonumuz Türkiye’deki asansörcüleri kalkındırmak ve dünya pazarına açmak.

 Bir diğer konumuz ise ithal gelen paket asansör konusunda yaşadığımız vergi sorunu. İthal getirtilen paket asansörleri Türkiye’de asansör sektöründe çeşitli haksızlıklara neden oluyor. Firmalar kompanentleri ayrı ayrı getirdiğinde vergi alınıyor paket halinde getirtildiğinde vergi alınmıyor. Bu kanaatimce çok haksız bir uygulama çünkü fi rmalar gerektiğinden fazla ürün getirterek burada paket asansörleri parçalayarak satabiliyor ve bu da haksız rekabete neden oluyor. Zaten kendi ülkemizde üretilebilen bir ürün varken; Neden yurtdışından ürün tedariğine destek veriliyor? anlayabilmiş değilim! Birçok ülke kendi ülkesinde üretilen ürünü desteklemek adına, ithal ürünlere ek vergiler koyarken biz kendi ülkemizde bu sorunu aşamadık. Artık üretimlerimiz AB kriterlerine uygun. Kalitesiz üretimimiz kalmadı, teknolojimiz Avrupa standartlarında. Bu nedenle artık üretimlerimizin desteklenmesi ve bu ithal paket asansörün biran önce önüne geçilmesi gerektiğine inanıyorum.

Asansörün bağlı olduğu resmi kurum ve kuruluş sayısında bir kalabalık söz konusu. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, derken liste uzayıp gidiyor. Daha önce sektörde yaşanan sorunlar, bu kurum ve kuruluşlarda bireysel çabalar ile dile getirilerek çözüm aranmış. Ancak şimdi bu kurum ve kuruluşlar sektörü temsil eden ve bir çatı altında toplayan, sorunlara vakıf ve çözüm önerileri olan güçlü bir sivil toplum kuruluşu ile muhatap olacaklar. Tek ses halinde giderek, sesimizi daha güçlü çıkaracak, sorunlarımıza çare bulacağız. Federasyonun en büyük işlevlerinden bir tanesi de bu olacak.” dedi.

ASFED Başkanı Yusuf Atik, asansör sektörünü daha iyiye ve daha güzele taşımak adına çalışacaklarını dile getirirken, bu uğurda emek ve zaman harcamaktan kaçınmayacaklarını söyledi. Atik, fi rmalara özellikle birleşmeleri konusunda tekrar çağrıda bulunurken, “ Güçlü bir Türk Asansör Sektörü yaratmak için güçlü fi rmalara ihtiyacımız var” şeklinde konuştu. Atik son olarak tüm fi rmalara federasyona üye olmaları ve sektörü desteklemeleri konusunda çağrıda bulundu.






Desteklediklerimiz