ÜYE DERNEKLERİMİZ
OKADER : Orta Karadeniz Asansörcüler Derneği | DAS-DER : Doğu Anadolu Asansörcüler ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | OKASDER : Orta Karadeniz Asansör ve Yürüyen Merdiven İş İnsanları Derneği | MALATYA AS.DER. : Malatya Asansörcüler Derneği | KIRIKKALE AS.DER. : Kırıkkale Asansörcüler Derneği | ADASİAD : Adana Asansör Sanayicileri ve İş Adamları Derneği | ESASDER : Eskişehir Asansörcüler Derneği | AKASDER : Akdeniz Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri ve İş Adamları Derneği | ANASDER : Anadolu Asansörcüler Derneği | BURSAD : Bursa Asansör Sanayicileri Derneği | DENASDER : Denizli Asansörcüler Derneği | DOKAS : Doğu Karadeniz Asansör Sanayiciler Derneği | GAYSAD : Gaziantep Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | GÜNAYSAD : Güneydoğu Anadolu Asansörcüler Derneği | HATASDER : Hatay Asansörcüler Derneği | KAYSAD : Kayseri Asansör ve Yürüyen Merdiven Sanayicileri Derneği | MERSİN AS. DER. : Mersin Asansör Sanayiciler Derneği |

ASFED Başkanı Yusuf ATİK; Haksız Rekabeti Aşarsak Altın Çağımızı Yaşarız

Asansör Sanayicileri  Federasyonu Genel  Başkanı Yusuf Atik  ile bir araya gelerek  Federasyonun son  dönem faaliyetlerini ve  çalışmalarını konuştuk.  Dergimize özel  açıklamalarda bulunan  Atik, yaşanan olumlu  gelişmelerin yanında  Türk asansör sektörünün  en büyük probleminin  haksız rekabet olduğunu  bu problemin aşıldığı  takdirde sektörün altın  çağını yaşayabileceğini  söyledi.

 Yusuf Bey, Türk asansör sektörünün genel görünümünden  kısaca bahseder misiniz?

 Sektörümüzün cirosu genel olarak diğer sektörlere göre  düşüktür. Fakat her geçen gün artan konut ve dikey büyüme sayesinde  ülke sanayisinde önemli bir konuma gelmiştir. Sektör Avrupa,  Ortadoğu, Balkanlar ve son dönemlerde de Afrika ülkelerine  ihracatlarını arttırmıştır. Yurt dışında fi rmalarımızın ülkemizi en  iyi şekilde temsil etmesi gurur vericidir. Bir çok fi ramızın çok kısa  bir zaman sonra Dünya markaları arasında yer alacağını düşünüyorum.  Fakat sizlere en büyük sorunumuzdan bahsetmek isterim.  Haksız Rekabet!! Ülkemizde üretilen ürünler, yurt dışından büyük  talep görürken ülkemize baktığımızda bambaşka bir tablo karşımıza  çıkmaktadır. Haksız rekabeti engelleyebilirsek, ülkemiz bu  konuda altın çağını yaşayacaktır. Kişilerin yerli fi rma odaklı olması,  şüphesiz ki fi rmalarımıza güven ve güç katacaktır.

 Federasyon Başkanı olarak, sektörde yaşanan ve çözüm bekleyen  sorunları nasıl sıralarsınız?

 Komşu ülkelerimizde ve ülkemizde yaşanan siyasi, ekonomi ve  terör kaynaklı sorunlar, asansör sektörümüzü de olumsuz yönde  etkilemektedir. Pazarın daralması, yabancı menşeili fi rmalar ile  yerli fi rmalar arasındaki rekabetlerin artması, mesleki yeterliliğe  sahip personelin azlığı meslektaşlarımızın yaşadığı başlıca sorunlardandır.  Gerekli çözümlere ulaşabilmek adına, Bakanlığımız yetkilileri  ve federasyon üyelerimiz ile düzenli olarak görüşüp çözüm  bulmak adına çalışmalar gerçekleştiriyoruz.

 Peki, ASFED olarak bu sorunlara çözüm önerileriniz nelerdir?

 Federasyon olarak bu sorunların altından birlikte hareket ederek,  işimize daha çok sahip çıkarak ve mesleki eğitimlerimizi arttırarak  kalkabileceğimizi düşünüyoruz. Toplumun her kesimine; üreticide  zincirin son halkası tüketiciye kadar insanlarımızın bilinçlendirilmesi  gerekmektedir. Bunun için gerekli argümanlar üzerine  çalışıyoruz. 

Son dönemde yaşanan ekonomik ve siyasi sıkıntıların sektöre  yansıması nedir?

 Son dönemde ülkemizde maalesef istemediğimiz bir takım olaylar  gerçekleşmektedir. İster istemez vatandaşlarımız da tedirginlik  ve endişe hâkimdir. Bu tür süreçler her ülkenin başına gelebilir.  Önemli olan; panik yapmadan, endişe etmeden çalışmalara aralıksız  devam etmektir. Ben bu sıkıntıların en kısa zamanda sonlanacağını düşünüyorum.  Unutulmamalıdır ki, biz birlik ve beraberliğimizi sağladıktan  sonra üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir şey yoktur.

 Bölge coğrafyamızda ise, direkt göze çarpan olaylardan bahsetmek  isterim. Ortadoğu’da yıllardır süre gelen belirsizlik, coğrafya insanını  kararsız bırakmaktadır. Sektörümüze baktığımızda, en çok ihracat gerçekleştirdiğimiz  bölgelerin arasında Ortadoğu gelmektedir. Ortadoğulu  müşterilerimiz yerli fi rmalarımıza sonuna kadar güvenmektedir.  Komşu  ülkelerimizde ve Ortadoğu’da  sorunlar çözüldüğünde sektörümüzü  çok önemli fırsatlr beklemektedir.  Sektörümüzün altın çağını yaşayacağını  düşünüyorum. Rusya’da ise  yaşanan gerginlikler ve ülkenin almış  olduğu sert politik tedbirler ve yaptırımlar  bu ülkeye yapmış olduğumuz  ihracatı etkilemiştir. Ama olaya  bakabilmek gerekir. Ülkeler arasında  yaşanan siyasi gerilimlerde ekonomik  ve siyasi tedbirler ve kararlar  alınması ve maalesef böyle durumlar  ile karşılaşılması çok normaldir. Bu  tarz durumların çaresi yeni pazar  araştırmalarını sürekli olarak devam  ettirmek ve pazar paylarında oluşabilecek  riskleri bölüştürmektir.  O yüzden bu stresten sıyrılıp yeni  pazar arayışlarına tam gaz devam  etmeliyiz. 

İhracatta yaşanan daralma ve bu daralmaya  karşın yapılması gerekenler  sizce nelerdir?

 Geçtiğimiz yılı maalesef yüksek  orandaki dış ticaret açığı ile kapattık.  Firmalarımızın ihracat gerçekleştirdiği  ülkelerde biraz önce bahsettiğim  gibi çok sayıda sıkıntılar oldu.  Bunlar dünya genelinde yaşanılabilen  sorunlardır. Ülkeler buhran  yaşadıklarında kendilerine ticaret  yapan bir çok fi rmayı zor durumda  bırakmaktadırlar. Bu riskler olağan  risklerdir ve daha öncesinden önlem  alınmazsa ciddi sıkıntılar doğurabilir.  Yapmamız gerekenler çok net. İhracat  ülke sayımızı arttırarak riski en  aza indirmemiz gerekir. Daha çok  ülke araştırmaları yapmalı ve daha  çok pazarlara yayılmalıyız. Bakanlığımız  ise ülke araştırmaları ve fuarlar  ile ilgili teşvikleri arttırmalıdır. Aynı  zamanda yurt dışı reklam destekleri  kolay ve hızlı alınabilir olmalıdır. Ayrıca  acilen ülkemizde haksız rekabetin  önüne geçilmelidir. Bununla ilgili  konular enine boyuna araştırılmalı  gerekli komisyonlar kurulmalıdır.  Bu tür radikal kararlar alındığında  ihracatta yaşanan daralmayı kısa bir  zamanda atlatacağımızı düşünüyorum.

 Son 1 yılda Türkiye’de asansör sektöründe  yönetmelikler ve mevzuatlar  ile ilgili bir takım değişiklikler  yaşandı. Bu değişikliklerin sektörümüze  yansıması nasıl oldu? 

24 Haziran 2015 tarihli Asansör  İşletme Bakım ve Periyodik Kontrol  Yönetmeliği sadece sektörü  değil belediyelerimizi, apartman  yöneticilerimizi, kamu kurumlarını,  üreticileri, montaj fi rmalarını kısaca  hemen hemen herkesi kapsadı.  Yaşanan her değişim ilk başta biraz  zor gelebilir. Fakat zamana yayılan  bu değişimler, ileride kişilerin rahatı  ve can güvenliği için tasarlanmaktadır.  Bunun için de canımızı,  sağlığımızı koruyacak tüm değişimlere  hızlı adapte olup, uyum  sağlamalıyız. Bu süreç yeni sorumlulukları  da beraberinde getirmiştir.  Güvenli asansör için, periyodik  kontrol lazımdır. Bu yönetmelikte  gözüme çarpan en önemli konulardan  birisi, caydırıcılık noktasının  kuvvetli olması olmuştur. Bir  önceki yönetmeliğimiz de önemli  maddeler vardı fakat caydırıcılık  yoktu. Bu maddeyle beraber herkesin  yapacağı işin sorumluluğunda  olacağı ve sektör mensuplarının  daha dikkatli davranacağı aşikârdır.  Asansörlere verilecek numaralarla,  ruhsatsız asansörler tespit edilecek  olması bence sektör için atılmış en  büyük adımlardan birisidir.

 Yusuf Bey, birazda ASFED’in  önümüzdeki dönem projelerinden  bahseder misiniz? 

Federasyonumuza bağlı derneklerle  bir anket çalışması gerçekleştirdik.  Burada meslektaşlarımıza ne  istediklerine dair sorular yönelttik.  Aldığımız cevaplar doğrultusunda,  öncelikli olarak rekabetin önlenmesi  konusunu ele almamızı ve  sonrasında ise mesleki eğitim ve  mevzuata ilişkin bilgilendirme  toplantıları yapmamızı istediklerini  gördük. Meslektaşlarımızın isteklerine en kısa zaman da cevap verebilmek  adına çalışmalarımız sürmektedir. 

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

 Sektörümüzün önünün0 çok açık olması sebebiyle geleceğe ümit  ile bakıyorum. Bu noktada fi rmalarımızın kaliteden ödün vermeden,  teknolojiyle paralel büyüme sağlaması gerekmektedir. Ayrıca,  ülkemiz fi rmalarının birçok arenada tek ses ve tek vücut halinde  olması şart. Sektörümüzde çok sayıda montajcı, bakımcı ve imalatçı  fi rma bulunmaktadır. Bu şirketler fi rma evlilikleri yapmaları konusunda  teşvik edilmelidir. Bu sayede daha güçlü, daha kaliteli işler  ortaya çıkacaktır. Aynı zamanda büyüyerek bir Dünya markası haline  gelebilirler. Bunu başardığımız takdirde sektörümüzün önü açılacak  birkaç basamak birden atlamış olacağız. Ayrıca 20-23 Nisan tarihleri  arasında gerçekleştirilecek olan Avrasya Asansör Fuarı’na katılan tüm  fi rmalarımıza şimdiden başarılar diler, güzel bir fuar geçirmelerini  temenni ederim. 






Desteklediklerimiz